Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm, Karar, Kaza, Mahkeme
- İmha Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Cüret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Ataklık, Cesaret
- Tefeyyüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme
- Tıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpa
- Panayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fuar
- Doyurucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırıcı, İnandırıcı, Tatminkâr
- Ulaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ Eylem
- Rasat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Adaletten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adil
- Kızılca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızamık, Kızıl
- Muzlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Karanlık
- Nemelazımcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursanamazlık
- Kavlükarar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Sözleşme
- İde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce
- Edisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basım, Baskı
- Kelimesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz
- Hâkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Egemen, İdare Eden, Söz Geçiren
- Tayyarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
- Yaralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek, Kırmak, Vurmak
- Müddeiumumi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savcı
- Furya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunluk
- Oyalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Avunmak, Beklemek, Eğlenmek, Sallanmak
- Tüketim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğaltım, İstihlak
- Muhtıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsatma, Uyarma, Uyarı Yazısı, Andıç
- Argüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt, İddia, Tez
- Pimpirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Harap, Virane
- Gönlünü Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Almak, Razı Salmak
- Boz Renk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Elektron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çınca
- Çıkar Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare
- Tedris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim, Ders Verme
- Kozalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koza, Şiş
- Rütbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Mertebe, Mevki, Paye, Sıra
- Kakımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Kızmak, Öfkelenmek, Paylamak
- Taşıyıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamal
- Paspal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parsal
- Tatmin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak, Rahatlamak
- Şişlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiş
- Tesahup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek
- Ödünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü