Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Nağme, Şiir, Türkü, Şarkı, Ulama, Taganni
- Saplantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikrisabit, Sabit Fikir, İdefiks
- Hiddetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkeli, Kızgın
- Düzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesviye Etmek
- Sempati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimlilik, Sıcaklık, Cana Yakınlık, Sıcakkanlılık, Sevgiye Anıklık, Duygudaşlık
- Günü Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayat
- Em kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Merhem
- Alaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Yalaz, Kıvılcım, Yalım
- Firkete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saç Tokası, Çengelli İğne, Tel Maşa
- Tıraş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak
- Medlul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam
- Köy Muhtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
- Serdengeçti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedai
- İlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiriş, Duyuru, Bilit
- Çapraşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girift, Karışık, Muğlak
- Havalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkmak
- Telif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derleme, Uzlaştırma, (Eser) Yazma
- İkmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleme, Tümleme, Bitirme, Tamamlama
- Yapamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- Böhtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
- Davet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı
- Yağsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Zayıf
- Islah Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslanmak
- Ariyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç
- Dâhilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Merhametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdanlı, Acıyan, Müsamahakâr
- Plansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarsız
- Kağşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Oynamak, Zayıflamak
- Havalename kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havale
- Kanun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasa
- Üs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Esas, Kök, Temel, Özek, Dayanak
- Ana Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadde
- Zındık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz
- Dipçik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kundak
- Tezyif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Tıkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun
- Muin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Çerden Çöpten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Çürük, Narin, Zayıf
- Pörsük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmış, Porsumuş
- Verilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Tasdiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaysız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü