Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruman, Kayyum, Emanetçi
- Çini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayans, Kâşı
- Kılavuz Gemisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz
- Sıla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet, Vatan, Ulaşma, Kavuşma
- Sabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Çocuk
- İlişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlı, İlişik, Değişli, İlgili, Değgin, Merbut, Müteallik, Münasebettar
- Yasak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak
- Sayfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konu, Sahife
- İzafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Nispilik, Bağıntılılık, Görelilik, Rölativite
- Güçsüzlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafiyet
- Otarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gütmek
- Azmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük, Bataklık, Taşkınlaşmak, Kirincimek, Hızlanmak, Kabarmak, Taşmak, Taşmak
- Parkur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarış Yolu
- Kusurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Yarım Yamalak
- Kerhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişehane
- Dudak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
- Bulanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donuk, Puslu, Dumanlı
- Tepme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekme
- Mütemadiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız, Devamlı, Ara Vermeden, Artsız Arasız, Biteviye
- Doğmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Gelmek
- Üfteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğriltiotu
- Taksimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüntüler
- Zahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muttaki
- Taklitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcı, Maymun, Mukallit
- Kıvrılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Katlanmak, Kırılmak, Sapmak
- Serin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Soğuk, Salkın
- Realist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekçi
- An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza, Kıpı, Zihin, Dakika, Fırsat, Enstantane
- Ak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz, Dürüst, Rahat, Temiz
- Hoppa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Havai, Delişmen, Serbest, Koket
- Trap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hendek, Tuzak
- Derpiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öngörmek
- Orojeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağoluş
- Şakul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekül
- Kavşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız
- Öcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umacı
- Süzün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katkısız, Katışıksız, Halis
- Gözyaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaş
- Nişangâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hedef, Bakıncak
- Torun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neve
- Mutlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Kesin, Kesinlikle, Muhakkak, Salt, Saltık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü