Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Uyuma ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Elçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefaret
- Pek Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayet, Çok Fazla
- Kocabaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaş
- Kentlileşmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeni
- Mecburiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük, Zorunluluk, Gereklik, Zor
- Asudelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık
- Çiklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakız
- Hurdalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak
- Zikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Söyleme
- Mefsuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Meneviş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hare
- Hoplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoppanmak
- Taklitçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcılık
- El Sürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak
- Tedhiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldırma, Terör, Yıldın
- Fıkıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
- Sürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimi
- Jale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırağı, Çiğ
- Entrikacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci
- Atlas Çiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaktüs
- Onursal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahri
- Bilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf
- Kara Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaborsa
- İhmalkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklık
- Koloniyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Teşebbüskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
- Bakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazır, Vekil, İcra Vekili
- Trampa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiş Tokuş
- Operatris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Operatör
- Bölmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim Etmek, Pay Etmek, Üleştirmek, Bölüştürmek, Parçalamak, Dağıtmak, Ayırmak, Kesmek
- Hamasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahramanlık
- Maktu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik, Kesin
- İğfal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ele Salma, Yoldan Çıkartma, Aldatma, Ayartma, Kandırma, Baştan Çıkarma
- Vadeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreli
- Esenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık, Sıhhat, Selam Et, Afiyet
- Sidik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiş, İdrar
- Müruruzaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki Mühlet, Zaman Aşımı
- Üzülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Üzgün
- Dikey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Şakuli, Vertikal, Amudi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü