Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Umde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlke, Prensip, Dayanak
- Müptela Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak, Düşmek
- Bel Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Bitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Argın, Halsiz, Bitkin, Yorgun
- Öğrenim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maarif, Tahsil
- Andropoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaş Dönümü
- Yalıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak; Fakir; İnsan, İnsanoğlu
- Kılınış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluş, Vuku
- Anlamca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mealen
- İnkılâpçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşümcü, Devrimci
- Mevkute kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik
- His kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Duyu, Kalp, Sezgi, Sezme
- Tepesi Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Lünet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Anlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Aydınlatmak, Açmak, Yorumlamak Açımlamak, Tafsil Etmek, İfade Etmek, Beyan Etmek, Göstermek, İzah Etmek, Nakletmek, Söylemek
- Kaynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Bulak, Göz, Hazine, Kaynama, Kök, Memba, Menşe, Pınar, Kaynarca
- Rozbif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- Ondüle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık, Kıvrık, Dalgalı, Kıvrılmış (Saç)
- Susku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Şahbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan, Yiğit, Çevik, Becerikli, Kahraman
- Chip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Kehkeşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samanyolu
- Mamul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılmış, İşlenmiş, Ürün, Mahsul, Mamulat, Yapılı Eşya, Yiyecek
- Endişesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygısız
- Koza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barama, Kozalak
- Vefakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefalı
- Yığınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecma, Tecemmu, Tahaşşüt
- Nakisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur
- Tahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahşap, Kara Tahta
- Görünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Tebarüz, Tezahür
- Tedavül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım, Sürüm, Geçerlik
- Geçişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- Dil Avcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ajan
- Zavallı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçare, Âciz, Fakir, Fukara, Gariban, Garip, Miskin, Perişan, Acı Çeken, Mutsuz, Eksin
- Dudu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanım, Papağan
- Kaçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Divane
- Kötürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
- Balalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahim
- Bağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğümlemek, Söz Almak, Takmak, Cezbetmek, Tamamlamak, Tutmak, Tutturmak, Yok Etmek
- Armoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Ahenk
- Klinometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğimölçer
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü