Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tefriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşemek
- Oldu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evet, Tamam
- Harmani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pelerin
- Müeddep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepli, Uslu
- Tulü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğuş
- Denetleme Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teftiş Heyeti
- Yaratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Tariz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğneleme, Taşlama, Dokundurma, Taş
- Bilirkişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Eksper, Ehlihibre, Ehlivukuf
- Teneffüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mola, Paydos, Solunum, Ara, Dinlenme Zamanı
- Geçen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabık
- Azil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atma, Çıkarma, Bırakma, Görevden Alma
- Müşfik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecen
- Bulaşkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
- Bilim Adamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlim, Bilgin
- Tokuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Dek
- Reflektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıtaç, Yansıtıcı
- Teraküm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Yığılmak
- Örme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trikotaj, Triko, Dantel, Örgü
- Çilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur Çiselemek; Nemlenmek, Islanmak; (Bülbül) Şakımak
- İrs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Soyaçekim
- Gazaplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek
- Playmaker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun Kurucu
- Durgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nekahet, Sükûn, Sükûnet
- Karın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Göbek, Gönül, İç, Kafa, Mide, Rahim, Yürek
- Teferrüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
- Sinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suspus Olmak, Nüfuz Etmek, Yılmak, Gizlenmek, Pusmak, Büzülmek, Saklanmak
- Ağyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabancılar, Başkaları
- Curcuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Şamata, Karışık Durum
- Çoğalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Kaynamak, Türemek, Üremek, Yükselmek
- İnkişaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açınım, Gelişme, Gelişim
- Cebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silah, Zırh
- Düver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk
- Fark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
- Kısa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
- Ataerkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pederşahi, Patriarkal, Atahakan
- Benimsenilmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtici
- Muştulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müjdelemek
- Sepilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamak
- Engel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania
- Gussalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü