Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Taahhüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenme, Bağıt
- Evirtim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akis
- Host kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Kanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmak
- Bir Tane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biricik, Yegâne
- Vahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli, Ağır, Ciddi, Korkulu
- Vasıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aracılık, Anahtar, Taşıt, Aracı
- İsim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, İnsan, Kişi
- Hak Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
- Kararmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlaşmak, Kederlenmek, Canı Sıkılmak
- İstem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Talep
- Pedagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci, Eğitimbilimci
- Yürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalp, Cesaret, Ciğer, Dil, Gönül, İç, İçeri, Karın, Kupa, Mide, Sadır, Sine
- Toreador kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa Güreşçisi
- Rehberlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuzluk
- Hande kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülme, Gülüş
- Azman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmiş, İri, Büyük
- Misafirperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuksever
- Ekip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grup, Kol, Takım, İş Takımı
- Sorumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
- Merak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Heves, Kaygı, Tasa, Bilseme, Arzu
- Bellek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza, Dağarcık, Akıl, Zihin, Yaddaş, Kafa
- Rejisörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmenlik
- Maden Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mineral Suyu
- Takkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Hemen
- Zeyreklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zekâ
- İhtiyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı, Koca, Moruk, Pir, Seçme, Yaşlı, Kocamış, Erkinlik, Özerklik
- Tekessür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Düze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doz
- Ortak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak
- Bunaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğmak, Sıkmak
- Sin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömüt, Makber, Metfen, Mezar, Kabir, Yaş
- İkrah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenme, Tiksinme
- Sabuklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
- Kıyaslama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukayese, Karşılaştırma
- Yaylım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Neşterlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deşmek
- Nahiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
- Zaruret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk, Sıkıntı, İhtiyaç, İcap, Yoksulluk
- Çile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eza, Cefa, Azap, Zahmet, Bela, Dert, Gam, Kelep, Sıkıntı
- Belde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Kasaba, Mekân, Şehir, Yer
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü