Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tüydürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Vazetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- İntiba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenim
- Arık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
- Hüsnüniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürek Temizliği, İyi Dilek, İyi Niyet
- Veca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı
- Kumanya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Er Azığı
- Yaygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pala, Sergi
- Sevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönderme, Güdüm, İleri Sürme, Götürme
- İlişkilendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak
- Toygan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
- Deyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üslup, İfade, Tabir, Telaffuz
- Önceki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Evvel, Evvelki, Sabık
- Gelir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, İrat, Hasılat, Medahil, Varidat
- Kararlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahminen, Tahminî, Takribî
- Burs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenimlik, Tekaüt
- Bilgisayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompüter, Elektronik Beyin
- Edisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basım, Baskı
- Ferih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- Toplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Düzeltmek, Kaldırmak
- İsteyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçli, Bile Bile, Kasten, Kasti, Mahsus
- Süzgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filtre, Kevgir
- Hail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Kürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
- Omuz Omuza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Kraker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıtırdak
- Başıboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Hür, Kayıtsız, Avare
- Bilgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlim, Bilimci
- Terslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Reddetmek
- Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Hemşire, Kız Kardeş, Simil
- İncelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Edep, Letafet, Nezaket, Zarafet
- Kozgalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Başkaldırı
- Moruklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Yaşlanmak
- Bungunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Ökçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Topuk
- Kokmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Miskin, Tembel, Kokuşuk
- Sınıflama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasnif
- Dönüşüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahavvül; İnkılap
- Sürmenaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkinlik, Anlıksal Yorgunluk
- Arınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru
- Tecrübesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyimsiz, Toy
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü