Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Su Taşkını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sel
- Yıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Tahrip Etmek, Yük İndirmek, Suçlamak
- Deve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lama
- Monizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekçilik
- Direk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
- Muarefe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanışma
- Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Güfte, Kelam, Kelime, Laf, Lafız, Lakırdı, Lakırtı, Lügat, Nazire, Nutuk, Söylenti, Sözcük
- Yaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostlar
- Girişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Sarılmak, Tutmak, Teşebbüs Etmek
- Komedyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürmen
- Tepki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reaksiyon, Aksi Cevap, Aksülamel
- Bezelye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nohut
- Kardeş Oğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğen
- Esirgememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak
- Tıksırıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
- Mealen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamca
- İdare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daire, Dümen, Kuruluş, Tutum, Yönetme, Yönetim
- Manüskri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elyazması
- Ehlileştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehlî
- Pohpohlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompliman, Koltuklamak, Övmek
- İmansızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızca, Acımasızca
- Dış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Hariç
- Nasıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atama
- Sağbilge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Otacı, Atasagun
- Gelme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Konvertibl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrilgen
- Kronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen
- Patak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Kötek
- Acımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak, Yazığı Gelmek, Merhamet Etmek
- Meri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçerli
- Bölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Çağ, Devir, Fasıl, Göz, Kesim, Kısım, Kol, Kürsü, Departman, Seksiyon
- Tamircilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmanlık
- Prezant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtımcı, Sunumcu
- Satkınlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak
- Dershane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Oditoryum, Sınıf
- Prodüktivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretkenlik, Verimlilik
- Yakışık Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Olmak, Uygun Düşmek
- Mâni Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Önlemek
- Şarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarıldamak
- İndikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
- Yürütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çekmek, Olmak, Uygulamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü