Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Santralci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Santral
- Zariflik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Zarafet
- Bukle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Kıvrım
- Fevt Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yitmek
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Sücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Secdeye Varma, Yükünme
- Kaygan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak, Sürüşken, Yalçın, Kayağan, Zıypak
- Ölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş
- Bukanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak
- Perese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Durum
- Aferin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bravo, Yaşa
- Şahika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doruk, Zirve
- Gücün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Zorla
- Öğütleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasihat
- Beter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Berbat, Daha Kötü, Çok kötü
- Oğur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Umursamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Karşılaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukayese, Kıyaslama, Kıyas
- Devrisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
- Mırıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırlamak
- Aydınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzuh, Sarahat, Işık, Aydın, Berrak, Fer, Nur, Saf, Temiz, Vazıh, Ziya, Ziyalı, Gündüz
- Calak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşı
- Enfraruj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızılötesi
- Türe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Hukuk
- Eşleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senkronizasyon
- Asil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Vekil Olmayan, Necabetli
- Talepkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemci
- Güçsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âciz, Çelimsiz, Kof, Ölü, Pestil
- Fütuhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fetihler, Zaferler
- Hile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Dek, Dolap, Dolma, Dümen, Düzen, Entrika, Fesat, Fırıldak, Foya, Kapan, Külah, Mekir, Nakış, Olta, Oyun, Şaibe, Tertip, Desise, Aldaç
- Sıvazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okşamak, Sıvamak
- Balık Yumurtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havyar
- Septik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkucu
- Üstler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkân
- Yalın Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Üstünkörü
- Türban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başörtü
- Seccade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namazlık
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
- Eklektizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmecilik
- Kavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü, Zorlu
- Bermutat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışılagelen Biçimde, Her Zaman Olduğu Gibi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü