Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Toka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmalık; El Sıkışma
- İçbükey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obruk, Konkav, Mukaar
- İtina Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenmek
- Çilçırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avize
- Muzaffer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
- Takkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Hemen
- Lütfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
- Saffet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Temizlik
- Yerleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskân, Düzen
- Abstreleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleştirmek, Soyutlaştırmak
- Sulh Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşmak
- Tamu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Çommak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Hezimete Uğratmak, Sindirmek, Yenmek
- Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağu, Ağı, Sem, Acı, Keder, Ot, Sıkıntı, Zıkkım
- Anasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsurlar, Ögeler, Elemanlar
- Girişimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
- Yürekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan, İçten
- Banko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle
- Ayakla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan
- Yazıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Yazman, Kâtip
- Baresinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkında
- Bilek Damarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nabız
- Orostopolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere, Dolap
- Mızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızıldanmak
- Tacilî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele, İvedi
- Konferansçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- Donanma Gecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanma
- Bitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Argın, Halsiz, Bitkin, Yorgun
- İşleyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail
- Kırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı
- Tenge Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak
- İncik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baldır, Kırgın
- Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kim
- Salınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
- Çaresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naçar, Biçare, Umarsız, İyileşmez, Zorunlu
- Haz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Lezzet, Zevk, Hoşlanma
- Tafra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenme
- Çağırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Bağırmak, Haykırmak, Davet Etmek, Okumak, Çığırmak
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
- Terazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartı, Vezne
- Sual Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sormak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü