Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Salık Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek
- Televizyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
- Füzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme
- Yıkık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Tufeyli, Viran, Ören
- Derrake kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ
- Geçmişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
- Milliyetçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusçuluk
- Şevket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heybet, Görkem
- Vestiyerci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılıkçı
- Tüvana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Kuvvetli
- Konukçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Mihmandar
- Pile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım
- Kumsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Plaj, Sahil, Kumluk
- Gönen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Göl; Nem, Rutubet; Nemli (Toprak)
- Eşarp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı, Baş Örtüsü
- Moren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlaşma
- Federasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
- Mahremiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlilik, Mahfilik
- Abitleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahitleşmek
- Yozlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dejenere Olmak, Tereddi Etmek, Dönüşen, Özünden Uzaklaşmak
- Bilirkişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Eksper, Ehlihibre, Ehlivukuf
- Musibet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Uğursuz
- Saye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Yardım
- Bölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Çağ, Devir, Fasıl, Göz, Kesim, Kısım, Kol, Kürsü, Departman, Seksiyon
- Eşlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kopya
- Uyanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Depreşmek
- İmam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Molla, Önder
- Mezun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmiş, İzinli, Yetkili
- Tıklatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkıldatmak
- Cefakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa Eden, Cefa Çeken
- Sayaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saat, Muaddit
- Susmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakit
- Âşıktaşlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynaşmak
- İçinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarfında
- Ağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı File, Örgü, Şebeke, Tor, Tuzak
- Muharip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı
- Mitos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit
- Şayeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Tutulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptela
- Dikleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikelmek
- Fırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü