Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Süst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Özlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişi, Zat, Özdek, Öz Madde, Cevher, Nelik, Mahiyet, İş, Kar, Husus
- Aşina Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Tanımak
- Su kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ab
- Göz Tutsağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Hapsi
- Elzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Lazımlı, Zaruri, Çok Gerekli, Vazgeçilmez
- Türkolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türk Bilimci
- Müdana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnet
- Kanıksamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak, Usanmak
- Çitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleştirmek, Çitilemek
- Merhum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahmetli
- Emektaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Birliği, Teşrikimesai
- Gölge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalet, Röfle, Siluet
- Yağdırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
- Daldalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınmak
- Dupduru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berrak
- Su Taşkını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sel
- Öcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garez, Kin
- Kehkeşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samanyolu
- Gurk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuluçka, Erkek Hindi
- Güleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüzlü, Mütebessim
- Tashih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Haşinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik
- Etüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Çekmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz, Sıyırma
- Tarh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, (Vergi) Koyma
- Velhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası
- Bir Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Eskiden, Vaktiyle
- Ehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Erbap, Eş, Sahip, Sanatkâr, Topluluk, Usta, Üstat, Uzman
- Muhteva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçerik, Mazmun, Kapsam, Öz
- Haşhaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afyon
- Taya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Kiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambar, Dolap
- Telâş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endişe, Kargaşa, Kaygı, Sıkıntı, Tasa, İvecenlik
- Vahamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Korkulacak Durum
- Geçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasından Çıkmak, Akmak, Etkilemek, Tesir Etmek, Atlamak, Aşmak, Bırakmak, Bitmek, Buyurmak, Girmek, Gitmek, Harcamak, İşlemek, Kalmak, Kapmak, Olmak, Oturmak, Sirayet Etmek, Sönmek, Tükenmek, Vazgeçmek, Yaşamak, Yermek, Yürümek
- Pörsümüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Porsuk
- Hal Hareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş
- Sokur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek; Sönmüş
- Arka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri, Art, Peş, Dal, Dayı, Dip, Ense, Torpil, Üst
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü