Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Süsleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezhip
- Kusurlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
- Aktivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinci, Eylemci
- Sürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Daimi, Daimî, Devamlı, Durmadan, Kalıcı, Temelli
- Merkez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orta, Tarz, Biçim, Özek, İçre, Ortalık, Göbek, Mihrak, Odak
- Akdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önce
- Çatalağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adacık, Delta
- Salgılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Ekonomist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktisatçı
- Teşekkürname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkür
- Çocuk Yuvası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kreş
- Hatta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstelik, Bile, Dahi, Velev, Hem
- Havi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, İhata Etmek, Kapsamak
- Tahmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
- Kâbus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karabasan, Sıkıntı
- İnzibati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdari
- İçtimaiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu
- Esinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlham Almak
- Diyesin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her Hâlde
- Elektrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Çıngı, Çarpıcılık, Cazibe, Canlılık
- Bulutlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararmak
- Apiko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derli Toplu, Hazır, Şık, Tetik
- Rahne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedik, Yarık, Deşik
- Eşya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırtı, Nesne, Gereç, Kayıt, Yük
- Hâllenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Naz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, İşve, Şive
- Birincil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, En İlk
- Güdelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovalamak
- Gübür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Yanay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Profil
- Kendiliğinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bizatihi, Binefsihi
- Amel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, Edim, Fiil, Eylem
- Muvazene Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak
- Hakikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Doğru, Esas, Gerçek, Gerçekten
- Nezaketsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabalık
- Melun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlenmiş, Lanetli, Kargışlı, Kötü
- Özgürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hürriyet, Erkinlik
- Tekel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhisar, Müstemleke, Monopol
- Merhale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Konak, Menzil, Safha, Evre
- Şişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Şiş
- Laf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam, Kavil, Bahis, Dedikodu, Konu, Konuşma, Lakırtı, Mevzu, Söz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü