Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ruzuşeb kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Taraftarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yandaşlık, İntisap
- Saldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hücum, Taarruz, Tecavüz
- Sedalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli, Ünlü
- Kofluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık, Bilgisizlik, Güçsüzlük
- Farsça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
- Komite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Encümen
- Hamaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Kahramanlık, Cesaret
- Uymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Dinlemek, Gelmek, Yaraşmak, Tabi Olmak, Tebaiyet Etmek, Denk Gelmek
- Kökünü Kesme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmha
- Veyahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veya, Yahut
- Lahana Sarması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarma
- Sahtecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık
- Gıcır Gıcır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taptaze, Yeni
- Ecnebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabancı, El, Ağyar
- Sert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Demir, Dik, Haşin, Hırçın, Katı, Keskin, Kızgın, Pek, Sıkı, Ters, Sarsıcı, Hoşgörüsüz, Gönül Kırıcı
- Mazarrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Gaddarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasızlık
- Birebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Nişane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah, Hedef, Eser, İz, Belirti
- Gözaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Enfüsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öznel
- Nükteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Kelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Foya
- Cefengiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ivır Zıvır, Yave, Zırva
- Tenasüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantı, Oran, Çekim
- İrs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Soyaçekim
- Kolektivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşacı
- Dayanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstenit
- Taşıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fosil, Mütehase
- İhmal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak, Terk Etmek
- Matador kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa Güreşçisi
- Bed kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Çirkin, Tuhaf
- Yeğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacı Oğlu, Kardeş Oğlu
- Konservatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutaç, Tutucu
- Musallat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak, Tutmak, Yapışmak
- Aşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Calak, Peyvent
- Dağıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Yaratan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mucit
- Cüzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miskin Hastalığı
- İğfal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü