Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Roketatar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazuka
- Başşehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Payitaht
- Mostre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırfak
- Öremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Nizama Koymak, Tanzim Etmek
- İmarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırsız
- Nazik Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Gözü Sulu
- Oturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- Erik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alça, Kayısı
- Çekelez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sincap
- Temel Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Esas
- Yapabilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmek, Gücü Yetmek
- Sünepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıksız, Uyuşuk
- Neşeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinçli, Şad, Şen
- Spot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşin
- Davet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
- Bukle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Kıvrım
- Anlatış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade
- Tasım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyas
- Hanımanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- İkiyüzlülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Riya
- Yangılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihaplanmak
- Oyulgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplamak, Sokmak
- Ölçüsünde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Sağlık Muayenesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayene
- Ezancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müezzin
- İşare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma, Telmih
- Kızarmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
- Salmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Taşlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakaret, Hiciv
- Abırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizlik, Hayasızlık, Utanmazlık
- Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Had, Hudut, İbik, Sınır, Son, Ekstrem
- Gökçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mavi, Semavi, Latif Gökçek
- Mıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Mismar, Üvendire
- Mülakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Musahabe, Söyleşi, Buluşma, Kavuşma, Konuşma
- Sızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Sızıldanmak, Vızıldamak, Yakınmak, Dert Yanmak, Şikayet Etmek, Tazallüm Etmek, Şekva Etmek
- Yazman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâtip, Sekreter
- Tebessüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülümsemek
- Ciddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Gerçek, Salmaklı, Tehlikeli, Endişe Veren, Ağır, Vahim, Kritik, Gülmeyen, Güvenilir, Sağlam, Önemli, Vahim, Vakur, Veznin
- Vakitli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamanlı, Sürevli
- Ezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yassıltmak, Hırpalamak, Parçalamak, Çiğnemek, Çommak, Dövmek, Harcamak, Kahretmek, Kısmak, Öğütmek, Yenmek
- Doğruca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Doğru
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü