Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pnar ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Berabere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit
- Davranma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muamele
- Irgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Sarsmak; İlgilendirmek
- Bitişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık, Kavuşuk, Yandaki, Komşu
- Vokalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslikçi
- Daltonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Renk Körlüğü
- Sütliman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Gürültüsüz, Olaysız
- Yaşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek
- Kıyıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar
- Dest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım
- Törpü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğe
- Razılaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit
- Zorlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak
- Kaldırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül
- Sürveyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmen
- Asılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askı
- Durdurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevkif
- Ihlamur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cöke
- Bülten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süresiz Yayımlanan Duyuru; Dergi
- Dikkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık; İlgi, Özen
- İntişar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- Çeşitlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelpaze
- Kap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Kapak, Örtü, Yüz
- Undercover kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtülü
- Sıkılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Utanmak
- Güpür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumaş
- Empülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuru
- Söyleyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade, Telaffuz
- İmam Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakı
- Kotasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer
- Apaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç
- Kenar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azletmek
- Tarihçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müverrih, Tarih Öğretmeni
- Bağ Bozumu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Lazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçişsiz, Gerek, Gerekli, Lüzumlu
- Huzurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinçli, Rahat
- Fazladan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caba
- İniş Yokuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Anılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlanmak, Yâd Edilmek
- Duraksamadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü