Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Okullu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci
- Yakınsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekarip
- Öksürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yötelmek
- Peçete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşkir
- Terbiyelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- Narkotik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşturucu
- Teknik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Yordam, Yöntem, Uygulayım
- Taammüden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Bile Bile, Tasarlayarak, Bilerek, İsteyerek
- Necat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş
- Oportünizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsatçılık
- Parıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Işıldamak, Parlamak, Yanmak, Yükselmek
- Atik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seri, Çabuk, Çevik, Kıvrak
- Dalavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Dolma, Dümen, Dolanla, Hileyle Gizlice Görülen Kötü İş, Sahtekarlık, Gizli Oyun
- İhmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma, Savsaklama, Dikkatsizlik, İtinasızlık, Lakayıtlık, Önem Vermeme
- Zebun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Güçsüz, Âciz, Zayıf, Argın
- Pedikür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakbakımı
- Mazeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahane, Özür, Gerekçe, Zorluk
- Tamamen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büsbütün, Tümüyle, Komple, Temelli, Top
- Omuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiğin, Dal
- Girinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırtıl
- Dolambaçlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık
- Ateşli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Hararetli
- Kurtulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firar
- Yakıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
- Edepsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Terbiyesiz, Sıkılmaz, Ahlaksız, Densiz
- Ekspozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi
- Yaprak Sigarası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Puro
- Uydurmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte
- Bent Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak
- Tatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavan
- Namzet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aday, Yavuklu
- Retina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ Tabaka
- Tarumar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Sezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissettirmek
- İletişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirişim, Haberleşme, Komünikasyon, Muhabere, Ünsiyet
- Teeddüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmak, Utanmak
- Taam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni, Yemek, Yiyecek
- Koruyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafız
- Cıbıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Sigara İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çilim Çekmek, Tütün Çekmek
- Tab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter, Mizaç, Tabiat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü