Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Okkalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ağır, Çok, Fazla, Hürmetli
- Tebahhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- Kesin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kati, Kesinlikle, Mutlak, Değişmez, Maktu
- Saçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskül
- Direk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
- Sessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Samit, Suskun, Tek, Ünsüz, Yumuşak
- Hayallemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
- Aitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik
- Küşüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Kuşku
- Potpuri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaca
- Koyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucak
- Gevrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
- Yenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazelik, Teceddüt, Yenileşim, Haber
- Diyalekt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lehçe
- Yâddaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatır
- Düzenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde
- Tevahhuş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkmek
- Münhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Boş
- Merak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
- Büyü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afsun, Cadı, Efsun, Sihir, Füsun
- Beğenilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedii, Maruf, Mazbut, Zarif
- Biraz Önce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demin
- Ölçüsünde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Oylaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere
- Belirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebarüz, Tezahür
- Pilotluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmanlık
- Bildirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
- Hizmetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
- Mukavele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Kontrat, Sözleşme, Konuşuk
- Hodkâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencil
- Topallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksamak
- Zatî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişisel, Özel, Doğrusu, Aslında, Esasen
- Tağşiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Akşam Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam
- Övünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurur, İftihar, Kıvanç, Övünç
- Sulp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Katı, Nesil, Omurga, Bel, Zürriyet
- Sahip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Sağlamak, Yapmak
- Karikatür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
- Seslendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydetmek
- Koni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü