Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Musandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük
- Demirbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avadanlık, Envanter
- Spesifik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgül
- Darıdünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Yeryüzü
- Muhafaza Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Korumak, Saklamak
- Alacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlup
- Söz Gelişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Örneğin, Söz Gelimi, Temsil
- Muvaffakiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarı
- Tiran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Gaddar
- Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İclas, İkamet
- Koğuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuk
- Kavmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal
- Gözetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Tarassut Etmek, Tecessüs Etmek
- Terzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmen
- Bebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebek
- Nezaketsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabalık
- Hipnoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapay Uyku
- Ahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant, Antlaşma, Yemin, Devir, Zaman, Söz Verme
- Safsata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgicilik, Sofizm; Boş Söz, Asılsız Söz
- Epizot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluntu, Olut, Dilim, İkinci Derecede Olay
- Bayır Kuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalı Bülbülü
- Hükûmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktidar
- Doğuştan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıtri, Yaradılıştan
- Taç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan
- İrat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Kırgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmiş, İncik, İncimiş, Katliam
- Vehim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kurgu, Evham
- Elöpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertenkele
- Isınamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Ruhsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Ruhi
- Çiyleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti
- Çile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eza, Cefa, Azap, Zahmet, Bela, Dert, Gam, Kelep, Sıkıntı
- Sadme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Sarsıntı, Tokuşma, Vurma
- Anemometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelölçer, Akışölçer
- Erken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Er
- Elan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
- Fiilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemce, Gerçekten, Hakikaten
- Optik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görsel, Gözlükçü
- Kompozitör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bestekâr
- Tekabül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık Olma, Karşılama
- Saat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sögen, Sayaç, Vakit, Zaman
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü