Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mukayese Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Salıştırmak
- Yedirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Karnını Doyurmak, Rüşvet Vermek
- Tabetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basmak, Çap Etmek
- Püsür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpazan, Tembel
- Taassup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnazlık, Yobazlık
- Sagan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doktor, Hekim, Tabip
- Kısmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülüş, Kader, Nasip, Şans, Talih
- Tadilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişiklik, Bakım, Tadil
- Ezel Ebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen
- Öpüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öpücük
- Kürk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocuk
- Baş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa, Ser, Başlangıç, Çıban, Esas, Kelle, Saksı, Temel
- Ortam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Ara, Dünya, Hava, Kucak, Muhit, Vasat, Zemin
- Fersah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç
- Kaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok, Ne Kadar, Niçe
- Cinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsî
- Kocaoğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayı
- Bölüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halka
- Karambol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşa, Birbirine Çarpma, Karışıklık
- Çalışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Mesai, Gayret, Emek, Faaliyet, Himmet, İş
- Geçer Akçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muteber
- Tahterevalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yellencek
- Değin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dek, Kadar, Sincap
- Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- Bereket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gürlük, Ongunluk, Artağanlık, Yağmur
- Temdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma, Sürdürme; Sulandırma, Seyreltme
- Saz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama, Çalgı, Kamış, Kopuz, Hasırotu, Bağlama, Telli Çalgı
- Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
- Yadigâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andıç, Anı, Armağan, Hatıra, Andaç
- Dolandırıcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deleduzluk, Fırıldakçılık
- Sorun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dava, Dert, İş, Mesele, Problem, Sıkıntı, Durum
- Zikrolunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Gönenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah, Rahatlık Ve Varlık İçinde Yaşama
- Maksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun
- Yönetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür, Direktör, Rejisör
- Uyumamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Yara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Cerahat, Dert, Üzüntü, Gedik, Yarık, Delik, Zede
- Tavsiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğütleme, Öneri, Öğüt, Salık
- Başörtüsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Leçek
- Ketum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağzı Sıkı, Sırlı, Ağzı Pek
- Tırı Vırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Boş, Değersiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü