Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mukaddema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce
- Ergonomik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel, İşbilimsel, Elverişli, Kullanışlı
- Garet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soymak, Yağmalamak
- Vâkıf Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Öğrenmek
- Sesli Uyumu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü Uyumu
- Gölek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük
- Açkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Cila, Perdah, Açar
- Vurdumduymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz, Aldırışsız, Duygusuz, Duvar Yüzlü, İtinasız, Lakayıt, Anlayışsız, Kavrayışsız
- Sükûnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Dinginlik, Hareketsizlik, Sessizlik, Huzur, Rahat, Sükûn, Dinme, Yatışma, Devinimsizlik
- Düçar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğramak
- Uşak Saldırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük, Kürtaj
- Aymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Gafil
- Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek, Anlamak, Çakmak, Hatırlamak, İnanmak, Paykamak, Sanmak, Saymak, Tanımak
- Divane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Deli, Kaçık
- Tekaüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burs, Emekli
- Kurşun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Mermi
- Lepirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzci
- Huluskârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
- Tema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Duygu, İzdem, Düşünce, Görüş, Ana Konu
- Tıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekimlik, Sağlıkbilimi, Otacılık
- Muhasaraya Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Çapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Büyütücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Etkili Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Şişirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak
- Köklü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- İşve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, Naz, Kırıtma
- Spontane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlık, Kendiliğinden
- Gün Batımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Meşhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek
- Kestirmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahminî, Yaklaşık
- Araç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alet, Anahtar, Kayıt, Taşıt, Vasıta
- Azmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük, Bataklık, Taşkınlaşmak, Kirincimek, Hızlanmak, Kabarmak, Taşmak, Taşmak
- Bırakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmak, Artırmak, Boşamak, Bozmak, Dökmek, Geçmek, Koymak, Saklamak, Salmak, Terk Etmek, Unutmak
- Kuluçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurk, Kurk
- Böbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibir, Leopar
- Anlaşılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Muğlak, Tuhaf
- Mezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerezlik
- Zatlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevat
- Ufalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçülmek, Büzülmek
- Hanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avrat, Bayan, Eş, Hanımefendi, Hatun, Hayat Yoldaşı, Kadın, Karı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü