Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Münazara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Aytışma
- Dünkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Toy, Yeni
- Egoizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencillik
- Seçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, İhtiyar, Kalburüstü, Seçkin, Teşhis
- Parkur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarış Yolu
- Hicret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç
- Hazırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizmek, Kotarmak, Kurmak, Sağlamak, Tayyarlamak
- Sızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Istırap
- Meydana Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serdetmek
- Siyasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Politika, Siyaset
- İmaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayır Evi
- Yerleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak, Oturmuş, Mütamekkin, Beledi
- Bir Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Eskiden, Vaktiyle
- Memleketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemşehri
- Mızıkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyunbozan, Şıltak, Şuluk
- Güçbelâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlükle
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Dinlence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatil
- Birleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
- Öneri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklif
- Çağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Arama (Telefon), Çağırış
- Paketlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplaştırmak, Yakalamak, Yığıp Bağlamak
- Acımasızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulüm
- Billurlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kristalleşmek, Netlik Kazanmak, Tebellür Etmek
- Çerçeve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervaz, Kenarlık
- Imızganmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
- Muhafaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklama, Koruma, Barıma, Kavzama
- İcazet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, İzin, Müsaade, Onay
- Tehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme, Gecikme
- Zıngıl Zıngıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangır Zangır
- Bastık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pestil
- Dengelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarazlaştırmak
- Dâhil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçeri, İçinde
- Mazhariyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Erk, Başarı
- Tahassüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanma
- Eşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Astana, Başlangıç
- Dayanışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El Birliği, Hemreylik, Tesanüt
- Rızk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doygu, Azık; Nimet
- Kom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl; Yayla Evi; Köy, Çiftlik
- Serzeniş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Mimari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mimarlık, Yapı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü