Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Leh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onun İçin, Onun Tarafın; Ondan Yana
- Memnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan, Yasak, Yasaklanmış
- Telef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulma, Harap Olma, Yok Etme, Yitirme
- Mesuliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Sorunca
- Cebretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- İkna Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak, Kanmak
- Asıntı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırnaşmak
- Elbette kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphesiz, Kuşkusuz, Elbet, Nasıl, Nasılsa, Pekâlâ, Zahir, Herhalde
- Rehavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşukluk, Gevşeklik, Ağırlık, Tembellik
- Esami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adlar, İsimler
- Firak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılış
- Adese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Sorgulama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindirme, İstintak
- Ayrım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma İşi, Fark, Sekans, Kıvrım, Tefrik, Başkalık, Alt Bölüm, Ayrılma Noktası
- Uzay Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı
- Gam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Çile, Gam, Hüzün, Kasvet, Kaygı, Tasa, Teessür, Üzüntü
- Haz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Lezzet, Zevk, Hoşlanma
- Yokluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, Kıtlık, Açlık, İhtiyaç, Kesat, Adem, Fıkdan
- Rantabl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirimli, Verimli, Kazançlı
- Tıpkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tam, Tamamıyla, Tıpatıp, Özdeş, Ayrımsız, Tam Benzeri
- Skrayper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazaç
- Babayiğit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mert, Güçlü, Yürekli
- Tatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Hissetmek
- Rica Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek
- Açgözlülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamah
- Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Kadın, Karı
- Tok Gözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Muzipleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takılganlaşmak
- Meta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Ticaret Malı, Sermaye
- Mazlum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgin, Çilekeş, Kıyıma Uğratılmış, Zulüm Gören
- Valideyn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Miskinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıymıntılık, Uyuşuk
- Açgözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harislik, Heves, İhtiras, Tamahkârlık
- Serbestlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsızlık, Azatlık
- Taarruz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hücum, Saldırı, Saldırma, Sataşma
- Mazot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt
- Tükenmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmez
- Yazıhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Ofis
- Hicap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perde, Utanç, Utanma, Sıkılma
- Katletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Sabah Akşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Devamlı, Sürekli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü