Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Komünikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, İletişim, Rabıta, Ünsiyet, Haberleşme
- Bigünah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahsız
- Fiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paha, Değer, Eder, Bedel, Maliyet, Masraf, Hediye, Yükselmek
- Uyandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkaz
- Hür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Bağımsız, Erkin, Özgür, Serazat, Serbest
- Beste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Hava, Melodi
- Oluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Vuku, Tekevvün
- Konsulto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konsültasyon
- Kabotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizcilik
- Pısırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuk, Utangaç, Çekingen, Uyuşuk, Cesaretsiz, Beceriksiz
- Tebligat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirimler, Bildiriş
- Cimrilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pintilik, Eli Sıkılık
- Mihsap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abaküs
- Misket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Bilye
- Hapşırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- Küllenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unutulmak, Yadırgamak
- Tecrübî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneysel, Uygulamalı
- Yağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmer, Siyah, Yiğit
- Parfüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel Koku
- Eli Selek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, Cömert
- Yüzyıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asırlık
- Boğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmik, Kursak, İaşe, Dar Geçit, Yeme İçme, Gebe Hayvan
- Lime Lime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cırık Cındır, Parça Parça
- Kasr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk
- Ferman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir, Padişah Buyrultusu, Yarlık
- Hoş Gördük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş Bulduk
- Tedirgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzursuz, Bezmiş, Narahat, Rahatsız, Erinçsiz
- Vualet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Dünür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünürcü, Kuda, Elçi
- Gıcırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Protesto
- Fiske kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırtma
- Menopoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
- Teşkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturma, Oluşum
- Sözleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Kontrat, Mukavele, Akit, Bağıt
- Beslek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hizmetçi
- Huy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damar, Doğa, Hasiyet, Haslet, Mizaç, Seciye, Tabiat, Tıynet, Yaradılış, Âdet, Alışkanlık
- Yitim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp
- Terkip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim, Tümleme, Birleştirme, Takım
- Mihnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Menkul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınır, Çeke; Söylenegelmiş
- Tastamam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Upuygun, Eksiksiz, Tıpatıp
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü