Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandık
- His kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Duyu, Kalp, Sezgi, Sezme
- Müttefik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik, Bağdaşık, Bağlaşık, Oyda Bir
- Pens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pense
- İnsanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsani
- Şahıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
- Suiistifade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suistimal
- Haberdarlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- Leffetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçine Sokmak, İliştirmek
- Haz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Lezzet, Zevk, Hoşlanma
- Sonuçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müessir
- Militanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşkanlık
- Tezahür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Yazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova, Düz Yer, Ova, Kır, Alfabe, Yazma İşi, Makale, Yazgı, Hat, Mektup, Kader
- Metafor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecaz, Uçlam, Eğretileme
- Tahriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurcalamak, Tırmalamak, Yakmak
- Masnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte, Uydurma, Yapma
- Iskatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezarlık Dilencisi
- Hareketsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet
- Karasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berri
- Müjdesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştusuz
- Uçarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Hovarda, Haşarı, Bozgun, Havai, Sefih, Aşırı, Çapkın
- İkircim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Yenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Bastırmak, Bozmak, Çommak, Ezmek, Haklamak, Kazanmak, Tutmak, Mağlup Etmek, Kemirilmek
- Rast Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlamak, Rastlaşmak
- Dağılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Mahlul
- Faydalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararlı, Hayır
- Başka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Ayrı, Değişik, Farklı, Özge, Öbür, Sair
- Çorba Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Kocabaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaş
- Hol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sofa
- Beniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Yüz Rengi, Bet
- Boz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Bulunmak, Çıkmak, Geçmek, Tamamlanmak, Yapmak, Yetişmek
- Kör Sıçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek
- Butik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyimevi
- Gözetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmak, Bakmak, Beklemek, Himaye Etmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak, Kovmak, Sakınmak, Özen Göstermek, Himaye Etmek, Müterakkip Olmak
- Müdavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı
- Yolukucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı
- Uçmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçuk
- Kök Salmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü