Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Karizmatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkileyici, Ergisel
- Savan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Geçici, Devamsız, Muvakkat, Değersiz
- Eş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Aile, Arkadaş, Avrat, Bayan, Benzer, Bey, Bir, Ehil, Emsal, Er Avrat, Familya, Hanım, Harem, Hatun, Karı, Kişi, Koca, Koşa, Kuma, Ortak, Tay, Yoldaş, Benzeri, Hayat Arkadaşı, Refik, Refika, Etene
- Çöğüncek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahterevalli
- Ellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eldiven
- İçi Geniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Kahpecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- Has kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus, Özgü, Saf, Katışıksız, En İyi Cinsten
- Mamure kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırlık
- Eğitim Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Pedagoji
- Şefaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetme, Bağışlama, Aracılık, Ötün
- Eksik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Noksan, Sakat, Yarım, Yarım Yamalak, Natamam, Yetkinsiz, Kusurlu, Muallel
- Tertemiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Temiz, Arı sili, Pirüpak, Pırıl Pırıl
- Kundura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı
- Gizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaşıt, Casus
- Uyruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet, Tebaa, Vatandaş
- Meftuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkunluk
- Mevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duruş, Mahal, Yer, Konumluk
- Dipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin, Esaslı, Köklü, Temelli
- Kâbus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karabasan, Sıkıntı
- Bağlı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek
- Doldurulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmla
- Yanıltmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mugalata
- Çıncalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elektronik
- Rezalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepazelik, Maskaralık, Rezillik, Skandal, Laskaralık
- Ayı Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fok
- Güvence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garanti, Teminat, İnanca
- Konsept kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Görüş, Kavram, Tarz
- Resimyazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiyeroglif
- Komplo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Kasıt, Suikast, Tertip, Tuzak, Gizli Düzen
- Şakramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Madun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt
- Ulaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrak
- Anca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyle
- Kara Tahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Levha, Tahta, Yazı Tahtası
- Zararına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar Ederek
- Oluşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Tezahür
- Peder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ata, Baba, Papaz
- Düşman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasım, Yağı
- Beklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Eğlenmek, Gözlemek, Ummak, Aramak, Durmak, Gözetmek, İstemek, Korumak
- Numune kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Örnek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü