Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kısık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Davet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
- Laboratuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneylik
- Şeriat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
- Açıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzah, Tavzih
- Kıvrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atik, Derli Toplu, Aceleci, Canlı, Güzel, Şık, Yakışıklı, Hareketli, Becerikli
- Manca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyinti, Yiyecek
- Sureta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalandan
- Gerelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Perde
- Pes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeter, Teslim
- Cımbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filiz, Sürgün
- Yazınsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edebî
- Kesinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katileşmek
- Çıtkırıldım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmedüşer, Küseğen
- Elbise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Esvap, Libas, Urba, Giyecek, Giyim, Paltar
- Düşünülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı
- Süsleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezhip
- Asmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
- Harekat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranışlar, İşler; Manevra, Çarpışma, Çevirme, Kovalama
- İfrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Kararlaştırılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
- Mersiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Sagu
- Tul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
- Cesametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman
- Ömür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Varlık, Yaşam
- Tabiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
- Namazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seccade
- Şimşekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
- Mahdutlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlamak, Sınırlamak
- Yararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar Sağlayan, Yararı Olan, Yarayışlı, Nafi, Avantajlı, Faydalı, Hayır, İyi, Olumlu
- Geçkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Yarbay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymakam
- Meridyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
- Muharip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı
- İnzibatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Ant İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemin Etmek
- Mazeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahane, Özür, Gerekçe, Zorluk
- Halletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümlemek, Çözmek
- Şereflendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşrif
- Gayri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Başkası
- Servet Sahibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü