Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- Plaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal, Çimerlik, Kumluk
- Arı Teknesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan
- Mefret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, İri, Kocaman, Muazzam
- Lasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığa
- Ehliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Uluslararası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beynelmilel, Milletler Arası, Enternasyonal, Beynelhalk, Halkara
- Harabat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntılar, Harabeler, Viraneler; Meyhane
- Telhis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet
- Dönek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahpe, Kancık, Kaypak
- Postacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulakçı
- İstismar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak, Sömürmek
- Karma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Katışık, Yığma
- Kursak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz
- Çecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Halka
- Şaka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek
- Tüvana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Kuvvetli
- Sayılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygın
- Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Görüş, Kuruntu, Rey
- Manen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhça, Duyguca, Gönülce
- Tutuklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevkuf
- Yetkinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemal
- Çatışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişik, Mütenakız
- Mahkûm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümlü, Mecbur, Cezalı
- Tür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
- Hitabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylev, Ayta
- Prens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tigin
- Çetir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Maalesef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne Yazık ki, Üzülerek Söylüyorum, Yazık Ki
- Debi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akım
- Zırvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık Etmek, Cefengiyat Söylemek, Saçmalamak
- Afal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Dağınık, Aptal, Sersem,
- Dinamizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk, Diriklik, Gürelilik, Devimselcilik
- Izrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar Verme, Zarara Sokma
- Vurulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Âşık, Meftun
- Okkalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak
- Çekişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Yarışma, Mücadele, Azar, Cenk, Hırgür, Mübareze
- Gidişat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Davranış, Tutum
- Bitimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Sonuçsuz, Neticesiz, Sınırsız
- Skrayper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazaç
- Yeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyecek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü