Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Künh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök, Öz
- Kermen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisar, Kale
- Hisar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Küçük Kale, Kermen, Germen
- Güzeşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Iskonto, Taviz
- İnsancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
- Sulusepken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Kar) Yağmurla Karışık
- Kurk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuluçka
- Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Çeri, Süer, Mehmetçik
- Saptamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit Etmek
- Ansiklopedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgilik, Genbilik
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Vazife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye
- Ateş Böceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız Böceği, Yıldız Kurdu, Işıl böceği
- Vuruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsademe, Dövüş
- Konsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri Görevlisi, Elçi, Şehbender
- Peyda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak
- Takdir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkışlamak
- Dar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ensiz, Kıt, Elverişsiz, Zorlukla, Ancak, Az, Ev, Mahdut, Sıkı, Yetersiz, Yurt
- Yalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil
- Yanardöner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıştım Yandım, Janjan
- Ciltçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücellit
- Matine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz Seansı
- Dilekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ariza, İstida, Arzuhal
- Geri Çekilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- Yaraşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Yaraşıklı
- Evvelce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Önce, Önceden
- Tekevvün Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
- Köydeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Çençen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Zam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırma, Ekleme, Katma
- Berelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
- İnhidam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
- Göt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dip, Kıç
- Belinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrkilmek
- Yaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Sin, Çağ, Kötü, Taze, Zor, Nemli
- Kamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargı, Saz
- Müsademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Vuruşma
- Fener kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askı
- Cemetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Bir Araya Getirmek
- Bizar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Bıkmış, Bezmiş, Usanmış, Bıkkın, Bezgin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü