Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Iskonto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Tenzilat, Güzeşt
- Alımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Güzel, Cazibeli
- Lagar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Zayıf
- Depo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambar
- Başı Dinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Asmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
- Tasavvuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemselcilik, Sufilik
- Sakinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
- Esatir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylencebilim, Mitoloji
- Fırtınalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- İnanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Güvenmek, Kani Olmak, Yutmak, İman Etmek
- Ulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakalat
- Tahayyül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşleme, İmgeleme, Hayal Etme, Kılıklama
- Tevhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleştirme
- Tahrif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek
- Faziletsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdemsiz
- Deşelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Eşelemek, Karıştırmak
- Çakılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabit
- Sermuharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar
- Bulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek, Sürülmek, Sirayet, Çatmak, Çıkmak, Girmek, Sataşmak, Sirayet Etmek, Sıvışmak
- Salahiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetki
- Kostak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Kibar, Yakışıklı, Yiğit, Yürekli, Zarif, Çalımlı
- Eylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Etmek, Yapmak
- Ölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş
- Peltek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme, Pepe
- Beter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Berbat, Daha Kötü, Çok kötü
- Teskere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Patetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı
- Difraksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırılım
- Alçaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zül, Denaet, Pespayelik, Alçakça Davranış, Habaset, Şenaat
- Prim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükâfat, Kesenek, Ödül
- Oluşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Gelmek, Başlamak, Çıkmak, Peyda Olmak, Teşekkül Etmek, Tekevvün Etmek
- Teftih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Üçteker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Triportör
- Tutanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zabıt, Zabıt Ceridesi, Zab Varakası, Rapor, Mazbata
- Aldatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırmak, Avutmak, Dolandırmak, Oyalamak, Oynamak, Tavlamak
- Lakırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Ivır Zıvır, Laf, Söz
- Bone kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Çeşitli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik, Muhtelif, Türlü, Mütenevvi
- Süzgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filtre, Kevgir
- Akustik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanım, Yankılanış, Yankıbilim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü