Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hukuki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzel
- Bomoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kollu Hamam Havlusu
- Gıybetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirmeci
- Usare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özsu
- Başta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkin, Özellikle
- Pirüpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertemiz, Lekesiz
- Bilişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enformatik, Bilgiişlem
- Zampara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Keskin, Kadıncıl, Keskin, Zendost, Hovarda, Çapkın
- Bayındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Bakımlı, İmar Edilmiş, Abat
- Çekingen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek, Utangaç, İçine Kapanık, Pasif, Tor, Sıkılgan, Muhteriz
- Vahşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabanıllık, Korku
- Oylaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere, Tezekkür
- Bakanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret, Vekâlet
- Vefat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Lenger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapa
- Yetişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Formasyon
- Yayla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plato
- Tab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter, Mizaç, Tabiat
- Çip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Şiddetlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek, Pompalamak
- Getirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celbetmek
- İstisna Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- Çit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeper
- Sanem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burkat, Put
- Kifayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, İktidar, Liyakat, Yetme, Kafi Gelme
- Yardakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbir, Hempa
- Biberli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı
- Örtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika, Dam, Kap, Paravan, Tente
- Kurgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Höyük
- Ayakkabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kundura, Pabuç, Başmak
- Sayaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saat, Muaddit
- Nimbus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Bulut
- Kumbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Birleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- Bilahare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonra, Sonradan, Daha Sonra, Sonraları
- Modülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişim
- Olu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuku, Sayruret
- Masa Tenisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pingpong
- Tabiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
- Kaptan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü