Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hatıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anı, Hediye, Yadigâr, Yazıt, Andaç, Anmalık
- Vâkıf Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Öğrenmek
- Kaknem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Huysuz, Kuru, Sıska
- Aşpaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşçı
- Kobay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denek
- Seslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
- Karasinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibin
- Yetişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Formasyon
- Tente kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Gölgelik
- Hiper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Cadı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Caduger
- Havandeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havaneli
- Ahval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durumlar, Hâller, Olaylar, Davranışlar, Vaziyetler
- Bilisizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Yersiz İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
- Ruhsatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhsat
- Yetiştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye
- Savsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Asuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Gökyüzü
- Gayzlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Yalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra, Uydurma, Dolma, Mantar
- Kıray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi, Delikanlı, Genç
- Basit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın, Kolay, Sıradan, Süssüz, Gösterişsiz, Görgüsüz, Düpedüz, Yalınç, Bayağı, Cılız, Mahdut, Olağan
- Şanssız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Kovmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Atmak, Defetmek, Gözetmek, Kovalamak, Savmak, Sepetlemek, Süpürmek
- Sevmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
- Turfa Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürümek
- Yufka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Katlama, Zayıf
- Kanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Doymak, Kani Olmak, Yetinmek, Yutmak, İktifa Etmek
- Tevziat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
- Edepli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmalı, Utlu, Faziletli, İnce, Nazik, Uslu
- Fukara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Fakir, Kembağal, Yoksul, Zavallı
- Kök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Dip, Esas, Havuç, Kaynak, Köken, Nesep, Sap, Şişman, Temel, Üs
- Ot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, İlaç, Zehir
- Oluşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Tezahür
- Çepel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Çamur, Kir, Pislik
- Pilaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal
- İçi Boş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Kof
- Müsamahakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü, Merhametli, Yumuşak
- Darbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevriliş, Şut, Vuruş, Çarpış, Yönetimi Devirmek
- İğne Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne Vurmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü