Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Haşerat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcekler
- Kör Körane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Tuzlubalgam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayasıl, Egzama
- Dahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçeri; İçinde Olmak Üzere
- Etken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faktör, Malum, Müessir, Amil
- Silik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sönük, Cansız, Ruhsuz
- Kuyumcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zerger, Mücevherci
- Fezleke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Özet
- Strüktürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapısal
- Sahipsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyesiz, Kimsesiz
- Abstreleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleşme, Soyutlaşma
- Kanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Düşünce, İnanç, Kanaat
- Kulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakol
- Sınırlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamak
- İzzetinefis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onur, Öz Saygı
- Sulhperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barışçıl, Barışsever
- Yansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Fiilimünakis, İnikas
- Nasip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elvermek, Kavuşmak, Ulaşmak
- Pota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manka
- Eğitim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye
- Bayındırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmar
- Ameliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylem, Uygulama, İşlem
- Şakşakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı, Alkışçı, Yalaka, Yaltak, Dalkavuk
- Denemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Sınamak, Tecrübe Etmek
- Öz Yapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakter, Kişilik
- Gündüzsefası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahkaha Çiçeği
- Bozulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Tefessüh
- Naşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötürü
- Fizibilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılabilirlik
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Ötekisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Diğeri
- Donuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mat; Uyuşuk
- Aracısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Doğrudan
- Konvoy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Bölük, Katar
- Suni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma, Yapay, Yapma, Yapmacık, Eğreti
- Amiyane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Değersiz, Bayağı, Sıradan
- Âlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgin, Bilge
- Nasbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atamak
- Aşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Çok Zorlu, Fevkalade, Pek Fazla, Gereğinden Çok, Çılgın, Çok, Hadden Artık, İfrat, Kötü, Lüks, Müfrit, Sivri
- Fethetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Almak, Girmek, Savaşarak Almak, Ülke Açmak
- Yevmiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündelik, Vazife
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü