Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Grmce ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Ardıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Halef, Arda, Ardışık
- Saçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir
- Tezahürat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkış, Gösteri, Tantana
- Zülüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perçem
- Ceviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koz, Yangak
- Obstrüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önleme, Engelleme
- Handikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pekent, Engel
- Çöp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız, Zibil, Zirzibil
- Tapalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlamak
- Yabancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Bigâne, Ecnebi, Garip, Haricî, Özge, Yad
- Sarsıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Titreme, Travma, Titreyiş
- Öd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safra
- Eyitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek
- Çoğunlukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Baston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asa, Değnek, Kötek
- Kırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Gücendirici, Acı, Ağır, Keskin
- Dernek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Kuruluş, Kurul, Deri, Düğün, Toplantı
- Özenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtina Etmek, Yeltenmek
- Çökertme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cep
- Caiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan
- Halk Ozanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık
- Toplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişko, Tıknaz, Yığın
- Sonbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Payiz
- Verizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruculuk
- Kazanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsabet
- İstihlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketim
- Operatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerrah, İşletmeci, Onman, Hekim, Teknisyen
- Muntazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Mucip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerektirici
- İliklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğmelemek
- Faktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsur, Etmen, Etken
- Epiderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstderi
- Sırtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırıtmak
- Tarazlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengelemek
- Cumhurbaşkanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reisicumhur
- Buhran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım, Kriz, Bunluk
- Müeyyide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Yaptırım
- Altıntop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Greyfurt
- Başkalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek, Farklılık Kazanmak, İstihale Etmek, Bozulmak
- Gelincik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lale
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü