Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gestalt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Boy, Durum, Yapı
- Bey Soylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil
- Aşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt, Kötü, Adi, Bayağı, Hor, Süfli
- Rustai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Otosansür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdenetim
- Fettan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitneli, Karıştırıcı; Gönül Ayartıcı, Cilveli
- Dua kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarış, Fatiha, Yalvarma
- Yaltaklık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak
- Ana-Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Kemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük
- Ahlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Armudu, Dağ Armudu, Suyuklar
- Öldürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürmek, Katletmek, Kırışmak, Temizlemek, Vurmak
- Ötürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayı
- Frapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpıcı, Göz Alıcı
- Emeksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Kolay
- Günücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç
- Embriyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğulcuk
- Bacarıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf
- Müstahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretici, Yetiştirici, Prodüktör, Üretmen
- Nebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitki
- Geriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağım
- Liet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkı
- Memuriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekçilik, Memurluk
- Yetkinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemal
- Yobaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Kaba Sofu
- Yamukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğiklik
- Kararlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahminen, Tahminî, Takribî
- Bilinmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meçhul
- Cesaretsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreksiz, Çekingen
- Kararmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlaşmak, Kederlenmek, Canı Sıkılmak
- Silkelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silkinmek
- İstinatgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- İletken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beletçi
- Teskere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Yötel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öksürük
- Artırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Bırakmak, Mübalağa Etmek
- İbadethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak
- Vasıfsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niteliksiz
- Hepatit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılık
- Gebertmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Üstenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü