Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Güdücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban, Sürücü
- Tepir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elek
- Mihman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcı, Konuk
- Çöp Tenekesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Kötü
- Büyükler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkân, Kibar
- Ciddiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laubali
- İzam Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak
- Muntazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Düzgün
- Ululuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heybet
- Uyuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabakat, Anlaşma, İttifak
- Sakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen
- Eziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap, Sıkıntı, Zulüm, Üzgü
- Lösemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kan Kanseri
- Ehliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, Yetenek, Kabiliyet, Sürücülük Vesikası, Uzluk, Yetki
- Ehlileştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehlî
- Cengâver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Cenkçi, Savaşkan, Vuruşkan
- Sürçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanılmak
- Gezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Teferrüç, Piknik
- Mutasavver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünülmüş
- Refahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müreffeh, Rahat
- Nakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma
- Etnoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunbilim
- Yazıhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Ofis
- Hahiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica
- Kötümser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedbin, Bozuk, Karamsar, Pesimist
- Burağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hortum
- Hâkimane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemence, Yargıçça
- Âlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Fevkalâde, Pek İyi, Güzel
- Güvenoyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtimat Reyi
- Vuzuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aşikârlık, Aydınlık
- Vakıa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Gerçi, Olay
- Büzük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret
- Kategorik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Kesin, Kesinlikle
- Mucur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömür Kırığı
- Ataklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Cüret
- Bağban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahçıvan
- Öz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Halis, Hakiki, Arı, Çay, Dere, Hamur, Hülasa, Kendi, Madde, Mahiyet, Ruh, Saf, Sonuç, Zat
- Başlıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Gerçek
- Yormak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek, Sıkıntıya Sokmak
- Tapasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçsız
- Kapris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Düşüncesizce, Değişken İstek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü