Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Görücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünürcü, Elçi
- Sinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibin
- Kıymetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Küfürbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövgücü, Sövüşçül
- Yüngül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Üstünkörü
- Midye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balıkkulağı
- Tartar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pesek
- Değerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önem Vermek, İtibar Etmek
- Bizatihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendisi, Kendiliğinden
- Mahkûm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümlü, Mecbur, Cezalı
- Büyükbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karamal
- Muzipleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takılganlaşmak
- Sürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Daimi, Daimî, Devamlı, Durmadan, Kalıcı, Temelli
- Ön Ad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat
- Işıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak, Şahlanmak
- Nispet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, Oran, Bağıntı, İlinti, İnat Olarak
- Öneri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklif
- Hemişelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimî
- İnkıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- İmparator kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kağan
- Okluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadak
- Bıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanmış, Bezmiş, Yanık
- Sabahleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Yozlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoz
- Yuvalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Kaynamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fokurdamak, Artmak, Coşmak, Çoğalmak, İyileşmek, Yoğunlaşmak
- Paycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissedar
- Markaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölgeleme, Adam Tutma
- Dolayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Ötürü
- Meal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Kavram, Mefhum, Netice, Sonuç, Diyem, Yorum
- Teâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
- Obje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesne
- Örtmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırma
- Kembağal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Sefil, Yoksul, Züğürt
- Kasıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikbaş, Gurur, Kurum, Tekebbürlü
- Kıyasıya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkunç, Müthiş
- Katakulli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Oyun, Tuzak, Yalan, Dolan, Hile
- Tebellür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Skor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Sonuç, Sayı
- Soygunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
- Vermemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü