Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Göğüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağır, Döş, Meme, Sadır, Sine
- Rüstik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köysel
- Cebel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ; Sahipsiz, Boş Toprak
- Duruluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Alesta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harekete Hazır, Tetikte
- Tembellik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pineklemek, Üşenmek, Yüksünmek
- Köndelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
- Trafik Polisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Sakçısı
- Atalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
- Hastalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Tımarhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delihane
- Tellallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığırtmaçlık
- Ferment kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maya
- İndirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim
- Nüfuzlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözü Geçen, Kuvvetli
- Zenginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudret, Varlık
- Çağlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan
- Tırtıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Gömülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metfun
- Parçalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek, Paralamak, Sındırmak
- Dizgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Tertip, Nizam
- Mira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lata
- Sarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
- Vakitli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamanlı, Sürevli
- Tarafından kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamanından, Aracılığıyla, Türünden, Çeşidinden
- Çeşmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Tutulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Dönek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahpe, Kancık, Kaypak
- Model kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Biçim, Örnek, Sistem, Şekil
- Teolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsel, Dinbilimsel
- Deruni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Evermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirmek
- Kıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azlık, Kesat
- Şampiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böke
- Fasile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Familya
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Kıygınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
- Haslet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Huy, Tabiat
- Özür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeret, Kusur, Sakatlık, Elverişsizlik
- Dolambaçlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık
- Otağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü