Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eksi Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Negatif Elektrot, Katot
- Darbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
- Yâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili, Dost, Tanıdık, Yardımcı
- Orijinal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgün, Asıl, Değişik
- Sağlığını Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak
- Geçimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafaka
- İvecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
- Pazartesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşembe
- Sadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okluk
- Koklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokmak
- Miktarda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Veba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolera
- Teşebbüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişme, Girişim, Deneme, El Atma
- Müstacel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İvedi, Acele
- Leopar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbür, Pars
- Olsa Olsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
- Taşın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyat
- Jeotermik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerısıl
- İrsaliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönderi
- Protesto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınama, İhtarname, Reddetme, Gıcırtı, Kabul Etmeme
- Cevher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töz, Yetenek, Öz, Asıl, Cevahir, Maya, Mücevher
- Kösele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gön
- Başından kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esasen
- Kabızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabız
- Genlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
- Çokça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla
- Dağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Neva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Nağme, Ses
- Plansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarsız
- Teolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilimci
- Tripleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üç Katlı
- Ucuzlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Tenzilat
- Gebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Hamile, İki Canlı, Yüklü, Aylı
- Âcizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksizlik, Güçsüzlük
- Don kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Külot
- Ant İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemin Etmek
- Keyifli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- Silah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusat, Yarak, Etken Araç, Savut
- Kıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Tecelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Kader, Belirme, Görünme
- Dürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Çeyiz, Hediye
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü