Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Editörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayımcılık
- Bezeklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Eğrice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Sineği, Büvelek
- Nalbant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavcı, Takacı
- Yumru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ukde, Yamru Yumru, Şişkinlik, Kabartı, Tümsek
- Başbakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvekil, Başnazır
- Bilge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Olgun, Hakim
- Şapkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vestiyer
- Koordine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümsel, Eşgüdümlü
- Acara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar
- Dinçleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dincelmek
- Yanıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehiv, Yanlışlık
- Telaşsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
- Cevaben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıt Olarak, Yanıtça
- Yazıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahsız, Masum
- Tadilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişiklik, Bakım, Tadil
- Ödevcil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazifeşinas
- Antika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Tuhaf
- Kuluçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurk, Kurk
- Dokuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum, Tekstil, Yapı, Mensucat
- Bermutat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışılagelen Biçimde, Her Zaman Olduğu Gibi
- Eşarp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı, Baş Örtüsü
- Kılıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Modernizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenileme, Çağcıllama
- Damıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukattar
- Vatan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt, Sıla, Memleket
- Bozgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun
- Göz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Bölüm, Çekmece, Delik, Görüş, Hane, Kaynak, Nazar, Oda, Ayn
- Uğur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şans, İyilik Kaynağı, Meymenet, Kadem, Amaç, Gaye, Hedef, Sur, Talih, Yol, Erek; Jüpiter, Müşteri
- Piyata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabak, Yassı
- Yakacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt, Mahrukat, Karaçıban, Odun, Kömür
- Rustai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Arkadaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Refik, Tomdaş, Yoldaş, Hempa, Bacanak, Eş
- Tekvin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturma, Var Etme, Yaratma
- Dirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Hayat, Huzur, Sağlık, Varlık, Refah, Yaşayış, Erinç
- Şalter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gişe, Çevirgeç
- Himayecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimas
- Akıllıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Makul, Mantıklı
- Sedef Hastalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedef
- Âlemşümul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrensel
- Büzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek, Buruşmak, Kırışmak, Ufalmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü