Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Galaksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Ada
- Hâkimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıçlık
- İtiraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Söyleme, Bildirme
- Yararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar Sağlayan, Yararı Olan, Yarayışlı, Nafi, Avantajlı, Faydalı, Hayır, İyi, Olumlu
- Saldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hücum, Taarruz, Tecavüz
- Kendince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Mazur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeretli, Özürlü
- Tutulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutulmuş, Mevkuf
- Yerindelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsabet
- Ataletli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıymıntı
- Doğramaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cacık
- Burulgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girdap
- Bahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
- Korelâsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgileşim
- Sakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Çirkin, Kaba, Sıkıntılı
- Yapamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- Yilbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara, Tutarak
- Abat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır, Rahat, Şad, Şen
- Tirit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papara
- Askat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ecza, Bölen
- Değişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik
- Geçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzergâh, Hat
- Kaygan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak, Sürüşken, Yalçın, Kayağan, Zıypak
- Difüzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayım
- Zevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni, Haz, Eğlence, Keyif, Lezzet, Sefa, Tabiat, Tat, Tadım, Eğlenme
- Bırakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereke, Miras
- Fuzuli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yersiz, Gereksiz, Boşuna, Haksız, Sürevsiz
- Musibet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Uğursuz
- Hukukçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzeci
- Zayıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Cılız, Arık, Çelimsiz, Enez, Yetersiz, İnce, Kuru, Yufka, Güçsüz, Kuvvetsiz
- Alkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlemek, Ululamak
- Müdebbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedbirli
- Erke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Kudret, Enerji
- İhtilaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık, Anlaşmazlık, Ayrılık, Aykırılık
- İçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayyaş
- Abus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Çatık Yüzlü, Garip, Acayip, Garip
- Uyanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkat, Teyakkuz
- Döküm Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
- Absürt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Anlamsız
- İm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Eser, Gösterge, İşaret, Telmih, Belirti, İz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü