Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dil Avcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ajan
- Öğrenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talebe, Okuvcu, Şakirt, Öğrenici
- Ocaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baca, Mutfak, Ocak
- Törpü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğe
- Dinçlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur, Mecal
- Saklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teyakkuz
- Geçkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Skandal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
- Asil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Vekil Olmayan, Necabetli
- Mastıçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öküzgözü
- Gübür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Niyetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Eğlendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara
- Estelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abide, Anıt, Yadigâr
- Sayaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saat, Muaddit
- Adam Sendeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgisiz, Umursamaz, Vurdumduymaz
- Çimmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkanmak
- Redakte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzelti
- Müreffeh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönençli, Genll, Rahat
- İlmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Din, Dokunmak, İlmik
- Çocuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çağa, Döl, Enik, Evlat, Uşak, Velet, Yavru
- Görelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağıntı
- Kinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kindar
- Belkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Muhtemel
- Kalorifer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyatör
- Dikbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
- Mücadele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak, Güreşmek, Savaşmak, Uğraşmak
- Müziç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıcı
- Kavga Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak
- Paytak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Piyon
- Görüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir, Yargı
- Makaslama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesme, Kısaltma
- İmalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezdirimli
- Gözde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz
- Cariye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halayık, Köle, Esir, Hizmetçi, Keniz
- Tamlanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümlenen
- Yöneten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
- Yolsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz, Yersiz
- Veda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vedalaşmak
- Dışalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İthalat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü