Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
- Gicişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Artık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Çok, Fazla, Kalan, Gayrı
- Hükümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkûm, Cezalı
- Nevale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık
- Talip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, İsteyen, İstemci
- İştirak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak
- Her Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Sürekli, Devamlı, Hemişe
- Süre Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman, Zaman Aşımı
- Uygulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatbik Etmek, Vurmak, Yapmak
- Dolambaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Semt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön
- Çiklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakız
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Sislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulanmak
- Haça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Bileşke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vektör, Muhassala, Birleşme
- Paydos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Azimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı
- Yazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmla
- Ananevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geleneksel, Gelenekli
- Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli
- Müptelalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptila
- Parlamenter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili
- Ekalliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azınlık, Azlık
- Vakar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlılık, Temkinlilik, Yalım, Onur
- Balıkkulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Midye
- Minicik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- İşgal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
- Ömür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Varlık, Yaşam
- Ayıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye
- Vasıflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelikli
- Takışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muteriz
- Küme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grup, Kütle, Öbek, Takım, Tomar, Topa, Yığın, Lig
- Eksen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Dingil, Mihver, Ok
- Borçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verecekli, Yükümlü, Medyun
- Morto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Bağırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nara, Nida
- Cüruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışık
- Tekdüze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Yeknesak, Monoton
- Huy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damar, Doğa, Hasiyet, Haslet, Mizaç, Seciye, Tabiat, Tıynet, Yaradılış, Âdet, Alışkanlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü