Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Demir Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tren Yolu, Ray
- Sak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sap, Uyanık, Gözü Açık, Müteyakkız
- Tandans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilim
- Tüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuş
- Mahsustan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Daima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Her Zaman, Hemişe, Hep, Vızır Vızır, Her Vakit, Sürekli Olarak
- Muntazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Ekşimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kesilmek, Kıçkırmak, Sırnaşmak, Somurtmak, Turşumak, Utanmak
- Kelam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz; Söyleme
- Aferizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarcılık
- Tente kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Gölgelik
- Seksüel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsel
- Kim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ki
- Mazot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt
- Blender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırıcı
- Grup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Deste, Hizip, Kol, Küme, Öbek, Saf, Set, Takım, Zümre, Ekip, Türküm, Topluluk
- Aktris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncu
- Sulhperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barışçıl, Barışsever
- Yazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayfiye
- Hatırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygın
- Hatim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme
- Belirtme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasrih, Tayin
- Siktirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Bayağı
- Muavin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Yar
- Bigudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarmaç
- Danışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Karındaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Şişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Şiş
- Sargın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Yürekten
- Vecih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre; Yol, Tarz
- İndifa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürmek
- Tane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kıta, Parça
- Girmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Başlamak, Bulaşmak, Buyurmak, Dönüşmek, Erişmek, Fethetmek, Geçmek, Girişmek, Kaçmak, Katılmak, Sığmak, Ulaşmak, Vurmak
- Hapishane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
- Viyolonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemancı
- Bebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebek
- Medet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmdat, Yardım
- Kehkeşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samanyolu
- Soylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil, Asaletli, Kerim, Necip, Kişizade, Asıllı, Kibar
- Gayr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası
- Âbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benefşevi, Gök, Mavi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü