Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kilitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapamak, Kenetlemek, Kıfıllamak
- Yemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyve, İncir, Kavun, Semere
- İliştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmak, Takmak
- Kapitalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anamalcılık
- Batmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batık
- Bazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimi, Kimisi
- İskorpit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Balığı
- Ateşli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Hararetli
- Lokalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Övünmek
- Razılaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit
- Vesaik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesikalar, Belgeler
- Maşrık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
- Zaaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Düşkünlük, Zayıflık, Dayanamama
- Gayrimeskûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız
- Olu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuku, Sayruret
- Gecikme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rötar, Tehir
- Mey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Şarap
- Fosforlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Parlak
- Bayındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Bakımlı, İmar Edilmiş, Abat
- Can Sıkıntısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım
- Mütebessim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güleç, Gülümseyen
- Uygunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Liyakat, Mutabakat, Uyum
- Suçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahatli, Mücrim
- Çıdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklim Göstermek, Sabretmek
- Mazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş
- Taravetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Taze
- Özür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeret, Kusur, Sakatlık, Elverişsizlik
- Sağ Salim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağ Selamet
- Muvaffakiyetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyasko
- Paydos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Aşiret, Baskı, Defa, Etki, Halk, İl, Kez, Memleket, Mülkiyet, Pençe, Ülke, Yabancı, Yönetim, Yurt, Ecnebi, El Âlem
- Geçindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak
- Vazgeçilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
- Kundura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı
- Yolsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz, Yersiz
- Kesimevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha
- Yenilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Mağlup Olmak
- Özgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orijinal, Otantik, Özünemahsus, Asıl
- Mebus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili, Saylav
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Çokça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü