Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cihannüma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kule
- Nazarıitibar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkat, İlgi
- Avlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalanmak, Avcılık Etmek
- Mütemekkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
- Körlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Öremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Nizama Koymak, Tanzim Etmek
- Cilt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Kap, Ten
- Hinterland kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Everek, İçbölge
- Avutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırmak, Oyalamak, Ağlamasını Önlemek, Kandırmak, Aldatmak
- Nahiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Bucak, Kamun
- Habercilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhbar, Jurnal
- Perişan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haklamak, Kahretmek, Yemek
- Süfera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elçiler
- Dövüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Şike
- Gaflet Uykusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- İrtibat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, Bağlantı
- Göresin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acaba, Acep
- Kaptan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efe
- Balyalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balya Yapmak, Denk Yapmak
- Lodosluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney
- Canip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Yön, Taraf, Cihet
- Fotosel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkgözü
- Kızanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Domates
- Maşeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumsal
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
- Yaşasın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Haberdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, İkaz, Uyarı
- Totalitarizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskıcılık
- Akıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyilli
- Saçmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- İşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme
- Dinginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet
- Amale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi
- Güçsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âciz, Çelimsiz, Kof, Ölü, Pestil
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Maksimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çat, Azami
- Oylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sese Koymak
- Besteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bestekâr, Kompozitör
- Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Enkaz, Göçük, Kriz, Teressübat, Depresyon
- Jips kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçı, Alçıtaşı
- Koşullar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerait
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü