Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Boboazlk ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Terlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
- Efor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emek, Çaba, Güç
- Fikirler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkâr
- Tırkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgü
- Zımni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, İçerik, Kapalı
- Unmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salah Bulmak, Mesut Olmak, Şifa Bulmak, Felah Bulmak
- Fehamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer
- Kayıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazım, Araç, Eşya, Not, Şart, Yiyecek
- Demonstrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Barışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma
- Argaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
- Kabız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peklik, Makbuz, Kavrama, Tutma
- Havai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, Uçarı, Uçan, Hoppa
- İtlaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Yok Etmek
- Kompüter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- Selfie kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görçek, Özçekim, Özçekmiş
- Transit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmadan, Durmaksızın
- Doyunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak
- Kimyacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesnebilimci
- Kirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Tepinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek
- Bittabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Tabii, Doğal Olarak, Tabiatıyla
- Komisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye
- Zanaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişe, Sanat, Sınaat
- Sünnet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- İstikamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rota, Yön
- İndirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek, Kapamak, Kırmak
- Akümülatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akımtoplar, Akü
- Loka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Gurur, Çapaçul
- Unsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
- Yelken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelkenli
- Oluşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Etmek, Kurmak
- Bıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanmış, Bezmiş, Yanık
- Fani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümlü, Geçici, Kalımsız
- Karışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Bozuk, Bulaşık, Çapraşık, Dağınık, Girift, Jülide, Karanlık, Karma, Katışık, Kompleks, Melez, Muğlak, Pis
- Yalınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Kolay
- Göktaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asteroit
- Millet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herkes, Kavim, Ulus
- Çerenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farfara
- Kofa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü