Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bezenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanmak
- Danış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşavere
- Bireysel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferdi, Şahsi
- Ana Yarısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teyze
- Kızıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Pudra
- Muattal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş
- Sayılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad
- Nesil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Ev, Göbek, Kuşak, Tohum, Üren, Soy
- Buzkaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dondurma
- Çelimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- İfrazat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salgı(lar), İrin
- Çağırtmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tellal
- Mısdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüt
- Umursamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Yarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buçuk, Eksik, Noksan, Sakat
- Yeregeçen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havuç
- Müstamel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Boktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız
- Pazartesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşembe
- Baskül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartı, Kantar
- Elim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı
- Açıkça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aşikâre, Net, Alenen, Düpedüz
- Kaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala
- Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet, Yavuklu
- Aşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt, Kötü, Adi, Bayağı, Hor, Süfli
- Günah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Cürüm, Hata, Sorumluluk, Vebal, Yazık
- Yükümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükellef, Borçlu, Memur, Mükellefiyetli
- Feylesof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Düşünür
- Verilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Oldubitti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki, Olupbitti, Olut
- Sada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses
- Geçiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Savuşturmak, Atlatmak
- Türbülans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burgaç
- İratçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülpesent
- Niteliksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Düz, Kepaze
- Kefaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet
- Kestane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şabalıt
- Mafsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğum, Eklem, Oynak
- Çığıltılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cırtlak
- Çarpışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak, Vuruşmak
- İstifçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü