Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Batık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağruk, Gamze
- Celâdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Bahadırlık, Kahramanlık
- İlavesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiz
- Kobay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denek
- Tanrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Hak, İlah, Yaradan
- Haşiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma
- Cambaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akrobat, Kurnaz, Hileci, Hilekâr, Usta
- Çurçur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
- Süzün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katkısız, Katışıksız, Halis
- Cünüplük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet
- Torpido kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torpil
- Beyinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akılsız
- Ve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ma
- İmha Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
- Mum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şam
- Tenis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alantopu
- Serbestlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsızlık, Azatlık
- Zırıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırlamak
- Lütufkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
- Antagonizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezat
- Elerki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demokrasi (doğrusu el erki)
- Kahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Sıkıntı, Dert, Yok Etme, Ezme, Perişan Etme, Mahvetme
- Tirildemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek
- Ruhi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel
- Ulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakalat
- Öykünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Fıtraten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Jüri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçici Kurul, Yargıcı Kurulu
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Germen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisar
- Gösterişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Mütevazı, Sade, Ünsüz, Yalın
- Lokalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyaka
- Hanende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyucu, Şarkıcı
- Lime Lime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cırık Cındır, Parça Parça
- Embriyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dölüt, Oğulcuk
- Gayda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tulum
- Barlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velut
- Naz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, İşve, Şive
- Zamanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakitli
- Argıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçit, Dağ Geçidi, Boğaz, Dağ Boğazı, Derbent
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü